Bağımlılıkları Serbest Bırakmak

Bu konunun önemini yeteri kadar kelimelere dökebilir miyim bilmiyorum çünkü isteğinizi elde etmenin püf noktası bağımlılıklarını serbest bırakmaktır. İstediğiniz her şeye sahip olabilirsiniz ama bağımlı olduğunuz hiçbir şeyi elde edemezsiniz.

Peki bağımlı olmak ne demek ve bir şeye bağımlı olup olmadığınızı nasıl anlayacaksınız?

İstediğiniz şeye umutsuzca ihtiyaç duyuyorsanız, bilin ki bağımlısınız. Eğer olmama ihtimalini de kabul edebiliyorsanız, isteğinize bağımlı değilsiniz demektir. Bunu duyduğum zaman ilk tepkim şu oldu: “Ee, o zaman isteğimin gerçekleşmesinin ne anlamı var ki. Bir önemi kalmayacak benim için!”

İşte kilit kelime de anlam zaten. Bizler istediğimiz şeyleri hayatımıza anlam katacağını düşündüğümüz için isteyip duruyoruz. Bir ilişkim olursa hayatım daha anlamlı olacak, çocuğum olunca hayatım daha anlamlı olacak, işimde yükselince, çok param olursa, vs… Aslında bunların hepsi sadece deneyim. Hayatınıza tek başına anlam katamaz çünkü hiçbir şeye sahip olmasanız bile hayatınız son derece anlamlı. Söylediklerimden ‘bunlara hiç gerek yokmuş’ gibi bir sonuca varmanızı istemem. İstediklerinizi nasıl daha kolay elde edebileceğinizi öğretirken böyle bir şey söylemem saçma olur.

İsteyin, her şeyi isteyin ama olmama ihtimalini de kabul edin. Kaybetmeyi göze alamadığınız hiçbir şeyi kazanamazsınız.

İsteklerimizi ancak VAR yayını yaptığımız zaman gerçekleştirebiliyoruz. Eğer istediğiniz şeyi kaybetmeyi göze alamıyorsanız, aklınızdan geçen düşünceler ‘YA OLMAZSA?’ cümlesinin etrafında dönüp duruyor ve YOK yayını yapıyorsunuz.

YOK yayınından VAR yayınına geçmenin yani inançlarınızı size hizmet eden inançlara dönüştürmenin en önemli adımı isteğinizin olmama ihtimalini kabul etmektir. Ancak bu şekilde bağımlılığınızı serbest bırakabilirsiniz. Bunun da yolu önce bağımlı olduğunuzu fark etmekten geçer. Duygularınıza dikkat ederek isteğinize bağımlı olup olmadığınızı rahatlıkla anlayabilirsiniz.

İsteğiniz aklınıza geldiğinde yokluğu size acı veriyorsa, her düşündüğünüzde içiniz sıkılıyorsa, kendinizi daha iyi hissetmek için isteğinizin olmasına ihtiyacınız var demektir.

İstek ve ihtiyaç kelimelerini çok yakın anlamlarda kullanmamıza rağmen aslında frekans olarak birbirinden çok uzaktır. Örneğin araba almak istediğinizde ‘ihtiyaçtan satılık’ diye bir ilan gördüğünüzde bilirsiniz ki, arabayı çok ucuza kapatabilirsiniz. Satıcının ihtiyacı, arabasını istediği fiyata satmasına engel olur çünkü.

İlk başlarda isteğimin olmama ihtimalini kabul etmenin, istemiyorum mesajı verdiğini zannediyordum. Fakat aklımızdan geçen düşünceler ya belli bir yoğunluğa ulaştıktan ya da güçlü bir duyguyla beraber güçlendikten sonra ancak deneyimleri çekmeye başlıyor. Dolayısıyla isteğinizle çelişen ama daha sonrasında rahatlama duygusu yaratan düşüncelerin negatif yaratımı hayatınıza çekmesi o aşamada mümkün değil. Yeteri kadar güçlenmeden düşüncelerinizin yönünü değiştirmenize yarıyorlar sadece.

Kardeşimle beraber tekstil işine başladığımız ilk yıl işler istediğimiz kadar hızlı gitmiyordu. İşleri yeni öğreniyoruz gibi sebepler geçiyordu aklımızdan, nasılsa zamanla düzelecek diye düşünüyorduk. Evrenin nasıl çalıştığını da bilmiyordum o zamanlar, başarılı olmaya ne kadar ihtiyaç içinde olduğumuzu fark etmemiştim. Sonuçta istediğimiz kadar iş yapamıyorduk ve para kazanmak yerine bir nevi spor yapar durumundaydık. Karşılıklı oturduk, konuştuk. Kendimize 6 ay daha süre vermeyi, yoksa kapatmanın daha iyi olacağına karar verdik. Bilin bakalım sonrasında ne oldu? Sadece 3 ay sonra çok büyük müşteriler yakalamaya başladık. 6 ay sonra ise yerimizi iki katına çıkarmak için tadilatlara başlamıştık. Biz başarıya olan bağımlılığımızı serbest bıraktığımız an otomatikman isteğimizin pozitif tarafına odaklanabilmiş ve istediğimiz sonuçları hayatımıza çekebilmiştik.

Bağımlı olmadan istek duymayı belki şöyle ifade edebilirim. İsteğiniz hayatınızdaki güzelliklerin artmasını sağlıyorsa, yokluğu ise sizde eksiklik duygusu yaratmıyorsa; bağımlı olmadan istemeyi başarıyorsunuz demektir. O zaman da hayat size istediğiniz her şeyi vermek zorunda, mekanizma böyle…