Yaşamda istediklerimizi yaratabilmek için enerji seviyemiz çok önemli. İnancımız ne kadar güçlü ve ne kadar umut dolu olursak kendi hayatımızı da o seviyede istediğimiz yöne doğru çevirebiliyoruz. Bu sebeple en büyük işimiz ve sorumluluğumuz hayata pozitif bir bakış açısıyla bakmayı öğrenmek olmalı.
Bununla beraber biz ne kadar pozitif olmaya çalışırsak çalışalım etrafımızda bizi olumsuz anlamda etkileyen kişiler olabiliyor. Bir toplum içinde yaşıyoruz ve ister istemez birbirimizden etkileniyoruz.
Peki, bu noktada neler yapabiliriz?
Öncelikle size David R. Hawkins’in bir araştırmasından bahsetmek istiyorum. Kendisi bir psikiyatrist, araştırmacı ve spirituel bir öğretmen. Uzun yıllar yaptığı araştırmalar sonucunda vardığı çarpıcı bulgulardan bir tanesi şu:
“Hayata iyimser bakan, iyimser enerji yayan, başkalarını yargılamaktan uzak duran bir insan; kendilerini zayıflatan düşük seviyede enerjiye sahip 90 bin insanın olumsuzluğunu tek başına dengelemektedir”
Bu bulgu inancımızın sınırlarını zorlayacak gibi gözükse de aslında evrensel işleyişle son derece uyumlu. Çünkü Yükselme-Sürüklenme Yasası’na (Law of Entrainment) göre yüksek enerji düşük enerjiyi dönüştürür. Bu, nefes terapisi çalışmalarının temelini oluşturan şeydir aslında. Nefesin yüksek enerjisi sisteminizdeki düşük enerjileri kendisine yükselterek dönüştürür. Bilinçaltı temizliği denen hücresel hafıza seviyesindeki dönüşüm bu şekilde gerçekleşir.
Bu kadar bilimsel araştırmadan sonra geleceğim nokta şu ki; etrafımızdaki kişilerden negatif anlamda etkileniyorsak, biz onlardan etkilenmeyi seçtiğimiz ve dikkatimizi etrafımızdakilerin düşük enerjilerine verdiğimiz içindir.
Eğer kendi gücümüzün farkında olsak ve gerçek anlamda pozitif olduğumuz zaman tüm düşük enerjileri dönüştürebileceğimize dair inancımız tam olsa biz onlardan değil, onlar bizden etkilenirler.
Bir bebeği kucağınıza aldığımızda olan budur aslında. Çocuklar enerjilerini yüksek tutma ve saf sevgi enerjisinde kalma konusunda bizden daha usta oldukları için bizim düşük enerjilerimizi dönüştürürler. Küçük kızım Ada sabahları şarkı söyleyerek uyanınca benim de içimde onun şarkısına eşlik etme isteği uyanır:)
Eğer enerjinizi çalan birisiyle birlikteyseniz kendinize şunu hatırlatın: “Ben kendimi iyi hissetme gücüne sahibim ve benim yüksek enerjim ona iyilik verebilir” Başka hiçbir şey yapmanıza gerek yok. İkna etmek için konuşmaya, sebepler göstermeye gerek yok. Sadece mevcudiyetiniz ve yargılamadan verdiğiniz koşulsuz sevgi yeterli. Deneyimledikçe zaman içinde ustalaşacaksınız.
Ben seanslarımdan önce hep buna niyet ederim.
Yaşadığımız Dünya’yı daha iyi ve yaşanılır bir hale getirmek hepimizin sorumluluğu. David Hawkins’in araştırmasına tüm kalbimle katılıyorum. Hepimizin içinde etrafımızdakilere verecek koşulsuz iyilik ve sevgi var, onları yargılamadan ve değişmeye mecbur tutmadan. Herkes kendi yolculuğunda ilerliyor, siz de kendi yolculuğunuzda ilerleyin. O zaman kimsenin sizi etkilemesi mümkün değil zaten.
Koşulsuz sevgi ve iyiliğin kaynağı olduğunuzu hatırladığınız bir hafta geçirmenizi diliyorum.
Sevgiyle kalın
